Prof. Dr. Serbülent Gökhan Beyaz
Kanser Ağrısı, kanser tanısı konulduğunda en yaygın semptom olarak karşımıza çıkar ve kanser tedavisinden bağımsız olarak sıklığı gittikçe artmaktadır. Küratif tedavisi tamamlanan kanser hastalarının %33-40’ ı kronik ağrıdan yakınmaktayken %5-10’unun günlük aktiviteleri kronik ağrı nedeniyle kısıtlanmaktadır. Bunun aksine, 1.7 milyon Avrupa’lı kanser hastasının ölüm öncesi en az %66’sının ağrı duyarak kanserden öldüğü, %55’inin ise orta ve şiddetli düzeyde ağrıya maruz kaldığını bildirilmiştir. Ülkemizdeki sayıları bilmek şu anda bile mümkün değildir.
1996 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanser ağrı tedavisi için birçok metod ve rehber yayınlanmıştır. Avrupa’daki ülkelerde bile yayınlanan kılavuzlara rağmen kanserle ilişkili ağrının iyi ve tam bir şekilde kontrolünün sağlanmasının önünde engeller vardır. Hastaların en az 1/3’ü düzenli kanser tedavisi süresince ağrıya yeterince dikkat edilmediği, özen gösterilmemesinden dolayı kanser ağrılı hastaların gerekli analjezik tedaviye ulaşamadığı ve kırmızı reçeteli ilaçlara erişimin gecikmesi nedeniyle kanser hastalarının ağrıya daha uzun süre maruz kaldığı bilinmektedir. Kontrol edilemeyen ya da yetersiz tedavi edilen ağrı fiziksel ve duygusal olarak bozukluğa, yaşam kalitesinin azalmasına ve şikâyet sayısı ile çeşitliliğinde artmaya neden olmaktadır. Kanser hastalarında ağrının ortaya çıkarılması, hasta değerlendirmelerinde rutin olarak sorulan sorular kullanılarak gerçekleştirilebilir. Örneğin; ‘Sen hiç günlük aktivitelerini engelleyen ağrı yaşadın mı?’ veya ‘bu ağrı senin günlük aktivitelerini engelliyor mu, örneğin tuvalete gidebiliyor musun?’ soruları sorulalarak ağrı düzeyi ve derecesi hakkında bilgi sahibi olunabilir. Ayrıca yatak başında değerlendirme ile ağrının şiddeti, etyolojisi, karakteri ve altta yatan mekanizmaları tespit edilerek ağrının tedavisine yönelik strateji belirlenebilir. Kanser ağrısı olan hastalarda metastaz varlığı yani kanserin başka doku ve organlara sıçraması, ağrının şiddetini arttırmaktadır. Ağrının şiddetli olması kanser hastasında ağrı tedavisini zorlaştırmaktadır.
Kanser ağrısının tedavisinde kırmızı reçeteli ve diğer ilaçlarla ağrıları geçmeyen hastalara yapılan tedaviler çok çeşitlidir. Bunlardan bazıları;
Spinal-Epidural kateterler (Ağrı Kateteri)
Spinal/epidural port (Ağrı pompası) yerleştirilmesi
Kanser ağrısının yerine göre bazı sinirlerin blokajı, radyofrekans ile tedavisi
Vertebroplasti/Kifoplasti (omurga kemiklerindeki tümörler için dolgu yapılması)
Perkütan Kordotomi (Beyine giden ağrı yollarının radyofrekans ile engellenmesi)